Akciğer kanserini, akıllı ilaç tedavisiyle yendi
Akciğer kanserini, akıllı ilaç tedavisiyle yendi
Furkan KAVUKLU/KAYSERİ, (DHA)- AYDIN'da akciğer kanseri teşhisi konulan ev kadını Meral Beyaz (63), 4'üncü evredeki hastalığını, Kayseri Şehir Hastanesi'nde 2,5 yıl süren akıllı ilaç tedavisiyle yendi. Yaşadıklarını anlatan Meral Beyaz, "Etrafımdakiler bana bir peri gibi davrandı. Moral çok önemli. Bazen 'İyi ki kanser oldum' diyorum. Bu kadar sevildiğimi anladım" dedi.
Didim ilçesinde yaşayan eski FIFA kokartlı hakem Vahap Beyaz'ın eşi 2 çocuk annesi Meral Beyaz, 3 yıl önce halsizlik ve öksürük şikayetiyle hastaneye başvurdu. Tedavisi sonucunda Beyaz'a akciğerinde bir parça olduğu söylendi. Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen Meral Beyaz'a biyopsi yapıldı fakat sonuç alınamadı. Kayseri'deki diş hekimi kızının tavsiyesi üzerine Kayseri Şehir Hastanesi'ne gelen Beyaz'a 2,5 yıl süren akıllı ilaç tedavisi uygulandı. Hastalığının 4'üncü evresinde olan Meral Beyaz, kanseri yenip, sağlığına kavuştu.
Meral Beyaz, yaşadığı süreci anlatarak, "3 yıl kadar önceydi. Şiddetli halsizlik yaşıyordum. 6-7 ay kadar kuru öksürüklerle devam etti. Didim'de hastanenin göğüs hastalıkları bölümüne gittim. Film çekildi, akciğerimde bir parça olduğu söylendi. Aydın'a sevk ettiler, orada bronkoskopi işlemi yaptılar. Başarılı olamadılar. Biyopsiye girdim. Kızlarımdan birisi Kayseri'de hekim, ona hocamı tavsiye etmişler. Araştırdık ve buraya geldik" ifadelerini kullandı.
'HAYATIN TADINI ALIYORUM'
Kendi kız çocuklarından sonra doktorunu da oğlu gibi gördüğünü söyleyen Beyaz, "Sonuna kadar inandım. Onu görünce, 'Ben iyi olacağım' dedim. Moral çok önemli. Etrafımdakiler bana bir peri gibi davrandı. Bazen 'İyi ki kanser oldum' diyorum. Bu kadar sevildiğimi anladım. Çok güzel karşılandım. İncinmemem için ellerinden geleni yaptılar. Sağlığımı kaybettiğim an bir sonsuzluk diye düşündüm. Kendimi ölüme hazırladım, çevremi de hazırlamaya çalıştım. Sonradan hocam öyle bir güç verdi ki, 'Ben bunu yenerim, küçücük bir hücre' dedim. Çok inandım, şu anda her işimi yapıyorum. Pazarıma gidiyorum. Alışverişimi yapıyorum. Rutin işlerimin hepsini yapmaya başladım. Hayatı yavaşa aldım. O zaman çok daha mutlu oldum. Hiç bitmeyecekmiş gibi değil, hayatın tadını alıyorum. Sonuna kadar yaşamaya çalışıyorum" diye konuştu.
'YÜRÜMEKTE ZORLANIYORDU'
Kayseri Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Tarık Fırat ise akciğer kanserinin hem erkeklerde hem de kadınlarda en çok karşılaştıkları kanserlerden birisi olduğunu belirterek, "Akciğer kanserinin en sık nedeni sigara ve bazı kimyasal maddelere maruz kalmak diyebiliriz. Ama illaki sigara içenlerde görülecek diye bir şey yok. Meral Hanım gibi hiç sigara içmemiş, genç kadın hastalarda da akciğer kanserini görebiliyoruz. Sigaranın haricinde genetik özelliklerin de akciğer kanserinde bazı mutasyonlarında yeri olduğunu biliyoruz. Meral Hanım da böyle bir hastamız. Bize 'Nefes darlığı' şikayetiyle başvurdu. İlk tedavisine Aydın'da başlamış. Kendisi de Kayserili olunca oradaki sonuçlarıyla tarafımıza başvurdu. Hasta geldiğinde bayağı sıkıntılıydı. Yürümekte zorlanıyordu, nefes darlığı vardı. Bir miktar kilo vermişti, yemek yemesi sıkıntılıydı. Tekerlekli sandalyeyle polikliniğe girdiğini çok iyi hatırlıyorum" ifadelerini kullandı.
'MORALİNİ YÜKSEK TUTTU'
Akciğer kanserinde yalnızca kemoterapi değil, hastanın genetik mutasyon sonucuna göre de hedeflenebilir tedavilerin olduğunu aktaran Fırat, "Bu tedavilerle de çok iyi yanıtlar alabiliyoruz. Hastaların yaşam süreci, kemoterapiyle 1-1,5 yılken, akıllı ilaçlarla çok daha uzun yaşam sürelerine ulaşabiliyoruz. Hasta olarak doktoruna güvendi, dediklerimize birebir uydu. Tedaviye çok uyum sağlayan, hem bizim kemoterapiye başladığımız dönemde hem de akıllı ilaç tedavisi sırasında bizim önerilerimize birebir uyan bir hasta. Bizim dışımızda sormadan herhangi bir ilaç kullanmadı. Beslenmesini bizim doğrultumuzda ayarladı. Tabii ki bu süreçte de moralini yüksek tuttu. Stresten uzak kalmasını önerdik. En önemlisi de 'Hastalığı yeneceğine inanmasını' söyledik. O da morallini yüksek tutarak önerilerimize uydu. Şu ana kadar bunu çok iyi şekilde başardı. Hastamızda akciğerde sıvı birikimi ve 'Plevral metastaz' dediğimiz plevra metastazı ve akciğerin lenf nodu metastazları vardı. Yani ileri evre '4'üncü evre' dediğimiz bir hastaydı ama şu an öyle bir durumu yok" dedi. Editör Şeyda Özlükcü